Gastrik mini bypass obezite tedavileri ve metabolik cerrahi alanlarında en sık uygulanan tekniklerden biridir. Bu yöntem sayesinde kontrollü bir şekilde kilo vermek mümkün olur. Bunun yanında fazla kilolar nedeniyle meydan gelebilecek hastalıkları da önleme özelliği vardır.
İyileşme süreci son derece kısa olduğu için bu yöntem özellikle son zamanlarda sıklıkla tercih edilir. Tip 2 diyabet hastalığının tedavi edilmesi konusunda son derece başarılıdır. Tüp mide ameliyatına alternatif olan bu yöntem ile mide hacmi küçültülerek kişilerin kendilerini sürekli tok hissetmesi sağlanır. Böylece bireyler çok daha az besin tüketecekleri için kolay bir şekilde kilo vermeleri mümkün olur.
İşlem esnasında küçük aletler kullanılır ve tüplerin yanında bağırsak çalışma mekanizmalarına da yön vererek emilim oranlarının düşmesini sağlar. Bu sayede tüketilen besinlerin emilim olmadan dışarı atılması mümkün olur.
Bağırsakların iki metrelik bölümünde uygulanan bu operasyon sayesinde emilim yapan dokuların devre dışı kalması sağlanır. Bu sayede kana karışan enerji miktarlarında azalma olur. Böylece hastaların yedikleri yiyecekler kana karışmadan dışarı atılır.
Gastrik mini bypass tedavisi üçüncü aşamasında hormonal düzenlemeler gerçekleştirilir. Bu sayede mide uyarılmalarının en az seviyeye indirilmesi mümkün olur. İşlemden sonra hastalar açlık hissini çok daha az hisseder. Hastalar sürekli tok olduklarını düşündükleri için aldıkları besin miktarları da azalır. Bu da kilo vermeyi kolaylaştırır.
Gastrik Mini Bypass Uygulamalarının Artıları ve Eksileri Nelerdir?
Bütün cerrahi uygulamalarda olduğu gibi gastrik mini bypass uygulaması için de birtakım yan etki durumları söz konusu olabilir. Karaciğer sıvılarının mideyle temas etmesi durumunda midenin tahrip olması gibi durumlar söz konusu olabilir. Bu da küçük bir ihtimal de olsa reflü sorunlarının meydana gelmesine neden olur.
Gastrik mini bypass ameliyatı olan kişiler zaman içerisinde doktor tavsiyelerine uymadıkları zaman çok fazla kilo kaybı veya hızlı kilo alma gibi durumlar yaşanabilir. Mini gastrik bypass ameliyatından sonra kişilerin ilk günler sulu besinlerle beslenmesi gerekir. Bu da ishal durumlarının yaşanmasına sebebiyet verebilir.
İşlemin birtakım dezavantajları olsa da yararları göz önünde tutulduğunda son derece etkili bir yöntemdir. Bunun yanında sağlıklı olma açısından avantajlarının fazla olması sebebiyle de sıklıkla tercih edilen bir operasyondur. Ameliyatın ardından hastaların beslenme programlarına harfiyen uymaları gerekir. İşlemden yaklaşık 2 hafta kadar sonra hastalar egzersizlere başlayabilirler. Bu sayede kilo verme konusunda desteklenmiş olurlar. Bunun haricinde hastalıklara sebebiyet veren ve ameliyata ihtiyaç duyulan şeker ve yağlı gıdalardan uzak durmak bireylerin daha hızlı bir şekilde kilo vermesine yardımcı olacaktır.
Gastrik Mini Bypass Kimler İçin Uygundur?
Gastrik mini bypass kimlere uygulanır konusu pek çok kişi tarafından merak edilir. Hasta seçimlerinde kriterler diğer ameliyatlar ve obezite cerrahisine benzer. Bireylerin vücut kitle indeksi, yaşı, reflü ya da hital fıtık durumu, ince bağırsağın sağlığı, metabolik hastalık varlığı gibi çeşitli konular dikkate alınır. Bu gibi durumlar kontrol edilerek ameliyatın hastalar için uygun olup olmadığına karar verilir.
Vücut Kitle İndeksi
Kişilerin boyu, kilo oranları ve yaşı gerçekleştirilecek operasyon açısından son derece önemlidir. Bu operasyon 18 yaşında olan genç ergenlere veya operasyona uygun olan ileri yaş bireylere uygulanabilir. Morbid obez veya obez grubunda yer alan ve vücut kitle indeksi 35 üzerinde olan bireylerde uygulamanın ardından iyi sonuçlar elde edilir.
Metabolizma Hastalıkları
Kişilerde gastrik mini bypass ameliyatından önce dikkat edilmesi gereken konular arasında metabolizma hastalıklarının varlığı yer alır. Bireylerde metabolizma hastalıkları olması durumunda bunların ne kadar şiddetli olduğuna bakılır. Kişilerde ileri düzeylerde metabolik sendrom Tip 2 diyabet problemleri oluşabilir.
Gastrik Mini Bypass Ameliyatı Nasıl Gerçekleştirilir?
Kilo verme işleminin doktor kontrolünde gerçekleştirilmesi bireylerin yaşamlarının çok daha iyi olmasına yardımcı olur. Obezite hastalarının egzersiz ve diyet programları ile kilo vermeleri oldukça zor ve sabır isteyen bir süreçtir. Obezite hastası olan bireylerde hastalıkla başa çıkabilmek adına gastrik mini bypass olarak isimlendirilen mide küçültme operasyonu yapılabilir.
Obezite hastalığı bulunan kişiler günlük hayatlarında birtakım zorluklar ile karşılaşabilirler. Bunlar;
• Çevrelerinde bulunan kişiler obezite hastası olan bireylerle dalga geçebilir. Bu da hastaların psikolojik bazı sorunlar yaşamasına neden olur. Hastalar kendilerini yalnızlaştırabilir ya da depresyona girmeleri gibi durumlar söz konusu olabilir.
• Obezite hastaları kolay bir şekilde hareket edemedikleri için tuvalet ihtiyaçlarını karşılarken dışardan yardım almaya ihtiyaç duyabilirler.
• Obezite hastası bireyler çevrelerindeki insanlar gibi hareketli olamazlar. Çabuk yorulma sorunları meydana gelir. Bu da vücutlarında ağrı problemlerinin yaşanmasına neden olur.
Bu tarz durumlar ile karşılaşan kişiler yaşamdan zevk alamaz duruma gelir. Bu gibi durumlarda hastalar daha kötüye gidebilir. Sonrasında sağlıklarını önemsemedikleri durumlar da olabilir. Bu tarz durumların engellenmesi için kişiler egzersiz ve diyet yardımıyla kilo veremiyorsa gastrik mini bypass ameliyatı yapılabilir.
İnce bağırsağın başlangıç bölümünden 200 cm büyüklüğünde olan kısım bireylerin tüketmiş oldukları besinler için ayrılır. İnce bağırsaktan ayrılan bu bölümde sindirim ve emilimi sağlayan safra ve diğer sıvılar bulunur. Bu kısım sayesinde midenin çıkış bölümlerinin yerlerinin değiştirilmesi sağlanır.
• Gastrik mini bypass ameliyatında karın bölümünde 1 cm çapında 5-6 adet kesi açılır. Bu keşiden karın içine trokar isimli aletler sokulur.
• Trokarlarla oluşturulan giriş bölümlerinden karın içine kamera yardımıyla ameliyata gerekli olan aletlerin yerleştirilmesi sağlanır. Bu bakımdan işlem sırasında kullanılan kamera ve aletlerin karın içine sokulan trokar isimli aletlerin geçebileceği kadar ince ve uzun şekillerde olmaları gerekir.
• Midenin giriş bölümünde küçük bir mide tüpü oluşturulur. Bu küçük mide tüpü midenin diğer bölümünden ayrılır. İşlem uygulandıktan sonra kişilerin kullanacakları mide küçük tüp şeklinde olan midenin parçası olur.
• Mideden ayrılan büyük kısım karın içinde kalır ve salgı üretimine devam eder. Uygulama sırasında oluşturulan ve ardından kullanılacak olan küçük mide ile ince bağırsağın birbirine bağlanması sağlanır. Bu işlem ameliyatın ikinci bölümünü oluşturur.
• Operasyon sırasında oluşturulan küçük mide ve ince bağırsak arasında bağlantı oluşturulurken ince bağırsağın başlangıç kısmında yer alan iki metrelik bölüm atlanarak işlem gerçekleştirilir. İnce bağırsağın orta bölümüne yakın olan bir alandan bağlantı işlemi sağlanır.
Gastrik Mini Bypass ile Nasıl Kilo Verilir?
Gastrik mini bypass operasyonu ile iki yıl gibi bir sürede kişiler fazla kilolarının büyük bir kısmından kurtulurlar. Gastrik mini bypass operasyonu ile elde edilen kilo kayıpları üç farklı etki nedeniyle olur. Bunlar;
• Gastrik mini bypass uygulaması ile midenin büyük bir kısmı ayrılır ve bu kısım kullanılmaz. Midenin bu kısmına gıdaların geçmesine engel olunur. Bu sayede bu kısım etkinliğini zaman içerisinde kaybeder. Böylece mideden salgılanan açlık hormonlarının miktarlarında azalma durumu söz konusu olur. Bu da tokluk hissinin daha erken oluşmasına sebebiyet verir ve uzun dönemde çok daha etkili olur.
• Gastrik mini bypass ameliyatı sayesinde kişilerin mide hacimlerinin azaltılması sağlanır. Mide hacmi küçüldüğü için hastaların tükettikleri besinler de daha az olur.
• Bu ameliyat ile ince bağırsağın başlangıç bölümünde bulunan 200 cm kısım gıda geçişlerinden ayrılır. Ayrılan bu bölüm sindirim ve emilimin gerçekleştiği, safra ve diğer sıvıları taşıyan bölümdür. Gastrik mini bypass uygulaması sonrası oluşan küçük mideden geçen besinler ince bağırsağın orta bölümüne gider. İnce bağırsağın ilk 200 cm kısmından besin geçmediği için fazla kaloriler emilmeden atılabilir. Böylece önemli oranlarda kilo kaybı söz konusu olur. Sonrasında bu kilo kayıplarının korunması da mümkün olur.
Gastrik Mini Bypass Ameliyatının Riskleri Nelerdir?
Gastrik mini bypass işleminde midenin büyük kısmı pasif bir hale geçer. Ancak bu kısmın vücuttan ayrılması gibi bir durum söz konusu değildir. Ameliyat esnasında organların kesilmesi ve dışarı çıkarılması durumu yaşanmaz. Bu organlar kullanılmadan karın içerisinde durmaya devam eder. Bu bakımdan gastrik mini bypass ameliyatı sonrası orijinal hale yeniden dönüş sağlanması mümkün olur.
Gastrik mini bypass riskleri fazla olmasa da şu şekildedir;
• Mide ülseri gibi problemler nadir de olsa görülebilir. Sürekli gerçekleştirilen endoskopik kontroller sayesinde bu tarz problemlerin takip edilmesi mümkün olur.
• Dumping sendromunun oluşmaması için hastaların çok fazla karbonhidrat tüketimlerinden uzak durmaları gerekir.
• Safra reflüsü riskinin azaltılması için safra salgısını getiren bağırsak kısmının yukarıdan aşağıya doğru olacak şekilde bağlantısı gerçekleştirilir. Böylece safra akışı mideye gelmeden ince bağırsaktan devam eder.
Gastrik Mini Bypass Sonrası Standart Riskler Nelerdir?
• Kemik erimesi problemleri
• Bağırsak mesafesi kısaldığı için görülen ishal durumu
• Yetersiz ya da çok fazla kilo kaybetme
• İnce bağırsağın emilimi azaldığı için vitamin ve mineral eksikliği problemleri
• Apse ya da enfeksiyon ile ilgili sorunlar
• Safra kesesi ya da safra yolunda taş oluşması
• Operasyondan sonra bulantı ve kusma sorunları
Gastrik Mini Bypass Ameliyatı Sonrası
Gastrik mini bypass ameliyatı sonrası kişilerin yaklaşık 3-4 gün kadar hastanede yatması önemlidir. İlk 1-2 gün hastaların yoğun bakımda tutulması durumu söz konusu olabilir.
• Kan pıhtısı sorunlarının engellenmesi için hastalara gerekli ilaçlar verilir.
• Ağrı problemlerinin meydana gelmemesi için hastalara damar yolundan ağrı kesici verilmesi işlemi gerçekleştirilir.
• Hastalar gastrik mini bypass ameliyatından bir gün sonra mobilize edilir.
• Kan pıhtısı oluşumuna engel olmak için ayak ve bacaklara özel çorapların giydirilmesi sağlanır.
• İlk 2 gün hastalar herhangi bir katı gıda tüketemezler. Kaçak risklerinin oluşmaması halinde 3. günden sonra sulu gıdaları tüketmeye başlayabilirler. Ardından püre ile yumuşak gıda alımlarına geçebilirler.
• Gastrik mini bypass ameliyatı sonrası mide içeriklerinin boşaltılması için 2-3 gün burundan mideye tüp konur.
Gastrik mini bypass ameliyatında meydana gelebilecek komplikasyon durumları Roux en Y Gastrik bypass ameliyatına benzerlik gösterir. Emilim eksikliği nedeniyle meydana gelen vitamin ve mineral eksikliği sorunları ile sıklıkla karşılaşılır. Ameliyattan sonra hastalara vitamin ve mineral eksikliklerinin önlenmesi amacıyla multivitamin takviyeleri verilir. Bunun haricinde hastalar üç ayda bir kontrol edilerek vitamin ve mineral değerlerinin ölçülmesi sağlanır. Eksiklik olması durumunda ilave takviyelerin sağlanması mümkündür.
Gastrik Mini Bypass Faydaları Nelerdir?
Gastrik mini bypass faydaları işlemi yaptırmayı düşünen kişiler tarafından merak edilir. Genellikle ameliyatın ardından ilk ay içerisinde 10-15 kilo kadar verilir. Kilo kaybı hızı zamanla azalmaya başlar. Gastrik mini bypass sonrası fazla kiloların verilmesi konusundaki başarı oranları tüp mide ameliyatı ile kıyaslandığında son derece yüksektir. Hem gastrik mini bypass hem de tüp mide ameliyatında gıda alımlarının sınırlandırılması durumu söz konusudur. Ancak gastrik mini bypass operasyonunda gıda emilimlerinin kısıtlanması da mümkün olur. Bu sebeple fazla kiloların kaybedilmesi konusunda bu yöntem tüp mideden çok daha üstündür. Bunun dışında Tip 2 diyabet tedavisinde de tüp mide ameliyatından daha üstün özellikleri olması ile dikkat çeker.
Gastrik mini bypass ameliyatı ile 1 yıl içinde fazla kiloların büyük kısmından kurtulmak mümkündür. İkinci yılda fazla kilo kayıpları %80-90 arasında değişir. Fazla kiloların kaybedilmesi sayesinde obeziteye eşlik eden hastalıklarda da iyileşme durumları yaşanacaktır. Bunun haricinde bel ve diz bölgesine olan yüklerin azalması ile bu alanlardaki ağrıların büyük bir bölümü de kendiliğinden geçer. Gastrik mini bypass avantajları oldukça fazla olması ile dikkat çeker.
• Teknik bakımdan RNY gastrik bypass operasyonundan çok daha kolay bir yöntemdir.
• Yeniden kilo alma oranları oldukça düşüktür.
• Tip 2 diyabet ve diğer hastalıklara karşı kalıcı çözümler elde edilir.
• Geri dönüşümü olan bir operasyon olması ile dikkat çeker.
• Gıda emilimleri oldukça düşük seviyelerdedir.
• Komplikasyon oluşma olasılıkları oldukça düşüktür.
Gastrik Mini Bypass Operasyonunun Dezavantajları Nelerdir?
Gastrik mini bypass dezavantajları da sıklıkla merak edilen bir konudur.
• Gastrik mini bypass operasyonu sonrası bireylerde safra reflüsü görülebilir.
• Ameliyatın ardından hastaların ömür boyu vitamin ve mineral almaları gerekli olabilir.
• Reflü sebebiyle gastrit ya da yemek borusunun zarar görmesi gibi durumlar söz konusu olabilir.
• Reflüsü olan kişilere bu işlemin uygulanması doğru olmaz.
Gastrik Mini Bypass Operasyonu Sonrası Beslenme
Gastrik mini bypass operasyonu sonrası beslenme ile alakalı olarak hastaların dikkat etmesi gereken çeşitli konular bulunur. Doğru ve planlı beslenme ile hastalar sağlıklı bir dönem geçirebilirler. Beslenme programlarının doktorlar ve obezite cerrahisi ile ilgili konularda uzman olan diyetisyenler tarafından hazırlanması gerekir.
Gastrik Mini Bypass Ameliyatı Sonrası Hastalar Ne Kadar Sürede Toplanır?
Gastrik mini bypass ameliyatı sonrasında hastaların toparlanması bünyelerine bağlı olarak farklılık gösterir. Genellikle ameliyattan sonra hastaların hızlı bir şekilde toparlanması mümkün olur. Uzman cerrahlar kişilere süreçle alakalı olarak detaylı bilgileri verecektir. Gastrik mini bypass ameliyatı ve bütün sürecin genel cerrahi ve dahiliye uzmanları tarafından takip edilmesi önemlidir.
Gastrik Mini Bypass Ameliyatı Sonrası Spor
Gastrik mini bypass sonrası spor ile alakalı olarak doktorlar hastalara çeşitli önerilerde bulunacaktır. Gerçekleştirilen egzersizler ile ameliyatın çok daha işlevsel olması sağlanabilir. Böylece hastalar çok daha hızlı bir şekilde kilolarından kurtulabilirler. Ancak yapılacak spor programlarının uzman doktorlar ve cerrahlar tarafından hazırlanması önemli bir konudur. Hastaların haftada en az 3 gün 30 dakika yürüyüş ile spora başlamaları ve sonrasında artırmaları doğru olacaktır.
Gastrik Mini Bypass Kimlere Uygulanmaz?
Diğer obezite ameliyatlarında da geçerli olan bazı durumlarda gastrik mini bypass uygulanmaz. Bunlar;
• Dengesiz psikopatolojik sorunlar
• Kanser
• Gebelik
• Karaciğer sirozu child C
• Karın içinde aktif enfeksiyon olması
• İlaç bağımlılığı problemleri
Gastrik Mini Bypass Ameliyatında Kaçak ve Kanama Problemleri
Obezite cerrahisindeki bütün yöntemlerde olduğu gibi gastrik mini bypass sonrası bireylerde akut kanama sorunları söz konusu olabilir. Kanama sebebinin stapler hattı olması durumunda sindirim sistemi içi veya karın boşluğuna doğru bir kanama sorunu görülebilir. Kanama durumlarının çok şiddetli olmaması halinde kan tranfüzyonu ile takip edilmesi sağlanabilir. Bazen de endoskopik yöntemler ile çözümlerin gerçekleştirilmesi mümkündür.
Türkiye’de Gastrik Mini Bypass Ameliyatı
Türkiye’de gastrik mini bypass ameliyatı oldukça başarılı bir şekilde gerçekleştirilmesinin yanında son derece uygun fiyatlıdır. Bu nedenle sağlık turizmi kapsamında pek çok turist Türkiye’de bu ameliyatı olmayı tercih eder. Türkiye’de gastrik mini bypass ameliyatı ile alakalı daha detaylı bilgi için firmamızla iletişime geçebilirsiniz.
Yorum Yazın